Ciltteki siyah lekeler, dermatolojik literatürde melasma olarak adlandırılmaktadır. Bu rahatsız edici cilt lekeleri, genellikle yüzün çene, alın ve üst dudak bölgelerinde daha sık görülmektedir. Melasma, esmer tenli kadınlarda çok daha yaygın olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca gebelik sürecinde de bu tip lekelere rastlamak mümkündür. Ciltte siyah lekelenmelerin asıl nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal değişiklikler, genetik yatkınlık ve korunmasız şekilde uzun süre güneş ışınlarına maruz kalma gibi etmenler leke oluşumunu daha belirgin hale getirmektedir.

Ciltteki siyah lekeler, cildin bir tür pigmentasyon sorunu olup dalgalı ve net olmayan bir cilt görünümü yaratmaktadır. Yaş ilerledikçe hem kadınlarda hem de erkeklerde bu lekeler daha sık görülmektedir. Ne yazık ki, bu lekelerin tam anlamıyla kesin ve kalıcı bir tedavi yöntemi yoktur. Kadınlar için cilt güzelliği ve berrak bir cilde sahip olmak son derece önemlidir. Bu nedenle, tam tedavi sağlanamasa da gözle görülür bir şekilde azalma ve küçülme sağlanabilmektedir.

Güneş ışınlarının tetiklemesiyle siyah lekelerin görünümünde kışın azalmalar olsa da yaz aylarında daha belirgin hale gelirler. Ciltte bulunan melanin, cildi güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumak için ultraviyole ışınlarını emdiğinden, yaz aylarında siyah lekelerin görünümü artar. Cildin normal bölgeleri bronzlaşırken siyah lekeler daha da kararır. Siyah lekeler üzerinde genetik yatkınlık %30 civarında etkilidir. Alerjik reaksiyonlar da önce kızarıklık ile başlayıp sonradan ciltteki siyah lekelere dönüşebilmektedir. Dudak üstü ve yüzün bazı bölgelerine yapılan ağda gibi uygulamalar ve kullanılan bazı antibiyotikler de ciltte siyah leke oluşumuna neden olabilmektedir.

Başarılı bir siyah leke tedavisi için güneş koruyucu ürün kullanımı, beyazlatıcı kremler ve uzun süreli bir süreç gereklidir. Siyah lekeler ciddi bir sağlık sorunu oluşturmayıp yalnızca cilt güzelliğini bozmaktadır. Bazı topikal kremler son derece başarılıdır. Bazı siyah cilt lekeleri hormonların düzenlenmesiyle kendiliğinden yok olmaktadır. Ciltte eşit ve dengeli bir renk düzeyi yaratmak için, hidrokinon içeren kremler kullanılmaktadır. Bu tür kremler eczanelerde reçetesiz satılmaktadır. Ancak, bu tür kremleri kendi başınıza alıp kullanmanız önerilmez. Nedeni ise her cildin yapısı ve türü farklı olduğundan, lekeyi dağıtmanız mümkün olabilir. Bu nedenle, bir dermatolog ile görüşüp cilt tipinize uygun leke kremlerinden faydalanmalısınız.

Ciltte oluşan ileri düzeydeki siyah lekeler için, hidrokinon, tretinoin ve kortikosteroid üçlemesini içeren kremleri doktorunuzdan reçetelendirerek temin edebilirsiniz.

Düzenli olarak kullandığınız bu tür kremlerin işe yaramaması ve sonuç vermemesi durumunda, kimyasal peeling ve lazerle cilt soyma gibi işlemleri yapan güvendiğiniz bir klinikten yardım alabilirsiniz. Bu yöntemler, cildin üst tabakası olan epidermisi soymaya yöneliktir. Lekeler de büyük oranda azalma gözlemlenmektedir. Ayrıca yeni hücre oluşumu ve kolajen üretimini tetikleyen uygulamalar ile daha net ve taze bir cilde kavuşmanız da mümkündür. En etkili yöntemin güneşten korunmak olduğunu bilerek, kendi başınıza uygulamalar ile cildinize daha ağır hasarlar vermemeniz çok önemlidir.